Halk ve sivil demokrasi, halkın,eğitim,siyasi, üretim ve yaşam alanlarında örgütlenmesine ve öz gücüne dayanan, halk tarafından seçilen ve denetlenen halk meclisleri kazanımdır, halkın yönetimi ile gelen yönetim şekli ekonomik ve toplumsal ilerlemenin ve emekçi sınıfının önemli mücadelesinin önündeki başlıca engeller kalkmasına vesiledir,
Ülkemizden de görülüyor ki Yeni toplumsal-siyasal örgütler sistemi, eski sistemin bürokratik kastını, yöneten-yönetilen farkını ortadan kaldırır. Toplumun üzerinde yer alan eski örgütler sistemi, yerini, toplumun artık bir parçası olan yeni örgütler sistemine terk ederek, tarih sahnesinden çekilir.
Halk yönetimi İnsan aklının ve biyolojisinin, kafa ve kol emeğinin, doğanın, bilimin, teknolojinin, kültürün ve sanatın ilerlemesinin ve sınırsız özgürlüğe kavuşmasının yolunu gösteren bir örnektir.
Özellikle emekçilere ve köylülere çok daha erişilebilir bir temsil hakkı verilmelidir;
- Halkın seçtiği temsilcilerden oluşan bir kurucu meclis tarafından halkın en geniş katılımıyla hazırlanan ve halk onayına sunulan, halkın mutlak egemenliği ve iktidarını, demokratik hak ve özgürlükleri güvence altına alan anayasa temelinde kararlar milletin meclisi Türkiye Büyük Millet Meclisinde alınmalı
- Halk tarafından seçilen temsilcilerden oluşan, tüm yönetim erklerini elinde toplayan ve devletin en yüksek egemenlik kurumu olarak çalışan bir halk meclisi Türkiye büyük millet meclisidir.
- Her türden bürokrasiye karşı kesintisiz bir mücadelenin yürütüleceği, emekçi, köylü sınıfı ve emekçilerin devleti ve toplumu denetlemeyi ve yönetmeyi öğreneceği yeni bir toplumsal politik düzen kaçınılmazdır.
- Yargıçların eğitim ile birlikte ayrıca halk tarafından seçilmesi, halk mahkemesi, halk jürisi sistemi ve halkın bilgi ve denetimine açık yargı. Halka yargıçları görevden alma hakkı olmalıdır.
- Başta toplum ve aile içinde kadın-erkek eşitliği olmak üzere halklar arasında ayrımsız bir hak eşitliği. Konut ve kişi dokunulmazlığı. Her vatandaşa devlet yönetimi ve bilgilerine kolayca ulaşma ve bir üst makama başvurmaksızın her memuru mahkeme önünde dava etme hakkı olmalıdır.
- Düşünce ve ifade özgürlüğüyle basın ve haberleşme özgürlüğünün, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkının önündeki tüm yasal ve kurumsal engellerin kaldırılması. İşçi ve emekçilere sınırsız sendikal, siyasal örgütlenme ve grev hakkı verilmelidir.
- Bütün uluslar ve ulusal topluluklarla diller arasında ve yaşam alanlarında tam hak eşitliği elbette vardır ama geliştirilmeli ve yeni haklar getirilmelidir.
- Irkçı, faşist örgütlenmelerin yasaklanması, Halka karşı suç işlemiş tüm faillerin halka açık yargılanması, şayet varsa tüm devlet arşivleri açıklanarak mağdurlara tazminat ödenmesi haktır.
- Okul öncesi ve üniversite dahil bütün eğitimin kamu hizmeti olarak yeniden gelişmeli,örgütlenmesi, Her düzeydeki özel eğitim kurumlarının kamuya devri, İlköğretimden üniversiteye tüm okul giriş sınavlarının kaldırılması hakkı verilmesi haktır.
Yeterli sayıda parasız kreş ve anaokulu,Bütün çocukların beslenme, ders araç-gereç ve ulaşım giderlerinin devlet tarafından karşılanması,İsteyen her çocuğa, eğilim gösterdiği her ortaöğrenim kurumuna girebilme hakkı verilmeli
Başta gençler olmak üzere, herkese yükseköğrenim ve üniversite eğitimi olanağı. YÖK benzeri kurum ve yasaların iptali sağlanmalı, Özerk, bilimsel ve demokratik bir üniversite,İhtiyacı olan her üniversiteliye burs, parasız barınma, ulaşım ve yeterli beslenme hakkı verilmeli,
- Halk ve kişi sağlığının dokunulmaz bir vatandaşlık hakkı ve parasız bir kamu hizmeti olduğunun açıktan ilanı yapılması, özellikle özel Hastanelerin devlet eli ile yönetilmesi, özel sağlık kurumlarının kamuya devri, Tüm koruyucu, birinci basamak ve hastane sağlık hizmetlerinin ayrımsız, parasız, kolay ulaşılır olması sağlanmalı,
Evet AK Parti hükümeti döneminde birçok kolaylıklar haklar sağlandı, söylediğimiz birçok alanda kolaylıklar , haklar kanun ve yasalar ile verildi gerçekleştirildi, ancak maalesef bugüne baktığımızda elinde devlet memurluğu yetkisi gören alan bazı az sayıda kişiler kendini demokrasi ve halk üzerinde görerek elindeki yetkiyi kötüye ,bireysel keyfi kullanma meyilinde olabiliyor, vatandaşlar arasında farklı işlemler yapabiliyor , elindeki yetkiyi kişiselleştirebiliyor,evet çoğulcu olarak görevini layıkı ile yapan yasa ve kanunlara bağlı çalışanları vatandaşa insancıl bir yaklaşım içinde olan devlet görevlilerini ayrıca biliyoruz, görüyoruz ve tebrik ediyoruz,kendilerine teşekkür ediyoruz.
Bütün bu olumsuzluklar aslında yasalar, kanunlarla engellenmiş ama maalesef her vatandaş hakkını savunamadığı için olumsuz durumlarla karşılaşabiliyor. Burada bireysel art niyetli davranan memurun keyfiyetini önleyecek tek kurum kurum amiri ve mülkü amirliklerdir. Çünkü merkezi hükümet kanun ve yasa çıkartmakta yükümlüdür bunu uygulayacaklar mülkü amir ve kurumlardır.Mülkü amir kulağına geldiği her olumsuzluğu sorgulamalı, araştırmalıdır.
Kanunların ve Vatandaşın yanında yer almalıdır. Yanlışa tenezzül eden az sayıda devlet memuru var olduğunu anımsatalım vatandaşı bunlara ezdirmemelidir. Hak ve hukuku savunmalı ahlak,kanun dışı ve keyfi davranış ve işlemlerde bulunanlar hakkında soruşturma açmalı ve ilgili kişi ve kurumu ve amirini uyarmalıdır. Vatandaşın her türlü Hak ve hukukuna sahip çıkmalıdır.
