Tarih: 16.03.2023 13:31

SİİRT BAROSU HALEPÇE KATLİAMINI KINADI

Facebook Twitter Linked-in

Halepçe Katliamı, Halepçe bölgesinde 16 Mart 1988 tarihinde yaşanan katliamdır. Bu katliam sonucunda binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Özellikle yapılan saldırıdan sonra ortaya çıkan manzara oldukça kötüydü. Çünkü binlerce insan yapılan katliamdan kurtulma şansını yakalayamadı.

Barosu açıklamalarında Halepçe Katliamını Unutmadık, Unutturmayacağız Irak’ta Baas Rejimi güçleri tarafından Kürtlere karşı yürütülen Enfal Operasyonlar: kapsamında yüzbinlerce kişi katledilmiş, yine bu operasyonlar sırasında 16 Mart 1988 tarihinde Halepçe'de 5 bin kişinin yaşamını yitirdiği, 7 bin kişinin ise yaralandığı kimyasal saldırılar yapılmıştır. Halepçe Soykırımı etkisi günümüze kadar devam eden, insanlık tarihin en karanlık sayfalarından biridir. Halepçe'de Kürtlere karşı kimyasal silahlarla gerçekleştirilen eylemler soykırım sucunun tüm unsurlarını oluşturmaktadır. Nitekim 1 Mart 2010 yılında Irak Yüksek Ceza Mahkemesi tarafından Halepçe Soykırımı 'Soykırım' olarak kabul edilmiştir. Bu gün geç de olsa bazı diğer ülkelerin parlamentoları da (İsveç, Norveç ve İngiltere ) Halep'çe Soykırımını 'Jenosit' olarak tanıma kararı almıştır. 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sucunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşme'nin 2. maddesine göre; '..ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu, kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla gruba mensup olanların öldürülmesi, grubun mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesi, grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak yasam Şartlarını kasten değiştirilmesi...' gibi eylemler soykırım suçunu oluşturmaktadır. Bu sözleşme hükümleri ani zamanda soykırım suçunun faillerinin bir uluslararası ceza mahkemesinde yargılanmasını da öngörmüştür. Kimyasal silahların kullanılması 1925 tarihli Cenevre Antlaşması’yla yasaklanmış, daha sonra bir dizi başka sözleşme ile kimyasal silahların kullanılması savaş suçu olarak düzenlenmiştir. Öte yandan insancıl hukukun çerçevesini oluşturan dört Cenevre Sözleşmesi’nin ortak 3. maddesi de; niteliği ne olursa olsun her türlü savaş ve çatışmada sivillerin ve sivil yerleşim birimlerinin askeri hedef olamayacağını düzenlemiştir. Kürt halkı Baas Rejimi döneminde uluslararası hukukun en ağır suçlar olarak düzenlediği savaş suçu, soykırım suçu ve insanlığa karşı suçların tümüne maruz kalmıştır. Açıklamalarının devamında; İnsanlığın bir bütün halinde yeni Halepçeleri yasamaması için güçlü bir ses ve tavır ortaya konması gerekmektedir. Siirt Barosu olarak; insanın yasam hakkinin ihlal edildiği Halepçe katliamının 35. yıldönümünde bir kez daha Halepçe özelinde insanlığa bu acıları yaşatanları kınıyor, katliamda yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz.  

Haber: Şakir EROL

 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —