BASINA VE KAMUOYUNA
Kentler; tarih içerisinde ayrı zamanlara ait; fiziksel,sosyal ve toplumsal gelişmelerle oluşmuş ve oralarda yaşamış olan uygarlıkların kimliğini yansıtan fiziksel ve mekânsal oluşumlardır. Mardin tüm bu özellikleri içinde fazlasıyla barındıran birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış Mezopotamya’nın en kadim kentlerinden biridir.
Ne yazık ki Mardin’de yapılmış olan; şehrin trafik sorununa çözüm olması gerekirken trafik sorununu kat ve kat arttıran özellikle yayaların kanayan yarası battı-çıktı projesi, Mardin Yenişehir yerleşkesinde bulunan tek nefes alınabilecekyer olan Karayolları Parkında bulunan özel şahıslara tahsis edilmiş kafeler, yüksek katlar bizi çarpık kentleşme ötesinde çirkin görüntülerle karşı karşıya bırakmaktadır. Bugün de Yukarı Mardin olarak bildiğimiz 1. Cadde boyunca ‘aydınlatma’ adına yapılan devasa direklerin inşa edildiğini görmekteyiz. Kentsel Sit Alanı olarak geçen alanlarda yapılacak projelerin ilgili kurum olan ‘Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ izni ve kurulun belirlediği standartlarda yapılması gerektiğini biliyoruz ancak bugüne kadar Mardin yerelinde bulunan ilgili kurum ve Müdürlüklerde projelere ve herhangi bir teknik bilgiye ulaşılamamıştır.
Her ne kadar ‘Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’izinleri ve onayı dahilinde yapılmış olsa bile Biz Mimar, Mühendis, şehir plancıları ve aynı zamanda Mardin’ de yaşayan yurttaşlar olarak bu projenin; kentsel sit alanına yakışmadığını ve kentin özgün yapısını bozduğunu açıkça görebiliyoruz. İnşa edilmiş bu direklerin, estetikten ve doğadan tamamen uzak olduğunu ve halk nezdinde de kabul görmediğini daha öncede yapılmış olan ‘sözde sağlıklaştırma’çalışmalarında da tarihi Mardin kentinde görsel kirlilikler oluşturulduğu ve bu projenin de aynı derecede kentleşme adına olumsuz kimlik oluşturacağını görmekteyiz. Tarihi ve kültürel değeri olan alanlar korunması gerekli alanlardır ve gelecek kuşaklara aynı özgünlükte aktarılması hepimizin borcudur. Tarihi Mardin şehrinde yapılacak her türlü çalışmanın ortak akıl ve kent bilinciyle yapılması yurttaşların fikrinin alınması bu kente sahip çıkılması adına doğru adımlarolacaktır. Bu koşullarda kolektif kent kültürünün oluşması gerçekleşemeyecektir. Bireysel alınan kararların kent sorunlarına çözüm olamadığı gibi ileri ki zamanlarda bizleritelafisi mümkün olmayan sorunlar ile karşı karşıya bırakacaktır.
Bu yüzden; Bu projenin uygulaması konusunda inisiyatif sahibi kurumları bir kez daha düşünmeye davet ediyor veortak fikirlerle Mardin’imizin tarihsel dokusuna uygun bir ışıklandırılma çalışması yapılmasını öneriyoruz.
TMMOB MARDİN İKK
